10 Mayıs 2014 Cumartesi

İnanmazsanız Ölçün

Bir gün yolda iki komşusu Hoca’yı durdurmuş. Önce Hoca’ya
hâl hatır sormuşlar. Sonra adamlardan uzun boylu olan:
 -Hocam bizim merak ettiğimiz bazı şeyler var. Sana sorabilir
miyiz, demiş. Hoca:
 -Buyrun, sorun evladım. Bildiğim şeylerse elbet söylerim, demiş.
Aslında adamların niyeti Hoca’ya cevaplayamayacağı sorular sorup
onu zor durumda bırakmakmış.
 Uzun boylu adam:
 -Hocam, dünyanın ortası neresi, diyerek ilk sorusunu sormuş.
 Nasrettin Hoca kendinden emin cevap vermiş:
 -Eşeğimin ayağını bastığı yer, dünyanın ortasıdır.
Adamlar, Hoca’nın cevabını pek beğenmemişler.
Uzun boylu adam alaylı alaylı:
 -Doğru söylediğini nereden bileceğim, diye sormuş.
Nasrettin Hoca dudağını bükmüş:
 -İnanmıyorsanız ölçün o zaman, demiş.
Adam ikinci sorusuna geçmiş:
 -Peki Hocam, gökyüzünde kaç yıldız var?
 Nasrettin Hoca:
 -Gökyüzündeki yıldızların sayısı eşeğimin tüyleri kadar, demiş.
 -Öyle şey olur mu Hocam, diyerek itiraz
etmiş adam.
Hoca, sordukları her soruya bir cevap buluyormuş. Aralarında
gizlice konuşmuşlar. Sonra uzun boylu olanı bir soru daha sormuş:
 -Eee, peki Hocam, benim başımda kaç tel saç var?
 Nasrettin Hoca gülmüş. Adamın sorusunu kendinden emin bir
şekilde cevaplamış:
 -Eşeğimin kuyruğunda ne kadar tüy varsa senin başında da o
kadar saç var.
 Adam bu cevaba itiraz etmiş:
 -İyi de Hocam, nereden biliyorsun bunları?
 Hoca:
 -Bak oğlum, eğer dediğime inanmıyorsan, bir tel senin saçından
bir tüy eşeğimin kuyruğundan koparalım. Bitirinceye kadar devam
edelim. O zaman eşit mi değil mi görürsün, demiş...

1 yorum: